11 Eylül 2013 Çarşamba

***

Tüm organların farzları ayrı ayrıdır.

*Allah'ın kalbe yüklediği iman farzına gelince:

 Allah'tan başka ilah olmadığına, şerikinin bulunmadığına, eş ve çocuk edinmediğine, Muhammed (s.a.w)'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna ikrar getirmek, buna inanmak, rıza ve teslimiyet göstermektir. Ve de Allah tarafından gönderilen tüm peygamberler ve kitapları ve bunların getirdiklerini kabul etmektir.İşte Allah'ın kalbe farz kıldığı iman ve kalbin ameli budur:

"Kim iman ettikten sonra Allah'ı inkar ederse- kalbi iman ile dolu olduğu halde (inkara) zorlanan başka - fakat kim kalbini kafirliğe açarsa, işte Allah'ın gazabı bunlaradır; onlar için büyük bir azap vardır." (Nahl, 16/106)

"Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur." (Ra'd, 13/28)

"İçinizdekileri açığa vursanız da, gizleseniz de Allah ondan dolayı sizi hesaba çekecektir." (Bakara, 2/284)

İşte kalbin imanı ve ameli budur.


*Allah'ın dile yüklediği farz:

Kalbin inancını söz ve ifadeye dökmektir. Hakk Teala şöyle buyurdu:

"... inandık ve biz sadece Allah'a teslim olduk" deyin." (Bakara 2/136)

"İnsanlara güzel söz söyleyin." (Bakara 2/83)

Allah'ın dile yüklediği iman farzı budur.


*İşitme organlarının farzı:

Allah'ın haram kıldığı şeyleri dinlemekten kaçınmasıdır.Hakk Teala şöyle buyurdu:

"O (Allah), Kitap'ta size şöyle indirmiştir ki: Allah'ın ayetlerinin inkar edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, onlar bundan başka bir söze dalıncaya (konuya geçinceye) kadar kafirlerle beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz." (Nisa 4/140)

Fakat unutularak yapılanlar mazur görülmüştür.
"Ayetlerimiz hakkında ileri geri konuşmaya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze geçinceye kadar onlardan uzak dur. Eger şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra artık o zalimler topluluğu ile oturma."(Enam 6/68)

"Tağuta kulluk etmekten kaçınıp, Allaha'a yönelenlere müjde vardır. Kullarımı müjdele: kullarımı ki, onlar sözü dinlerler, sonra da en güzeline uyarlar, işre onlar, Allah'ın doğru yola ilettiği kimselerdir. Gerçek akıl sahipleri de onlardır." (Zümer 39/17-18)

"Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir; Onlar ki, namazlarında huşu içindedirler; Onlar ki, boş ve yarasız şeylerden yüz çevirirler; Onlar ki, zekatı verirler" (Muminun, 23/1-4)

"Onlar, boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler." (Kasas, 28/55)


*Gözlerin farzları: Onlarla Allah'ın haram kıldığı şeylere bakmaktan sakınmaktır. Hakk Teala şöyle buyurdu:

"(Resulum!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler.
Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mumin kadınlar), ellerinin altında bulunan köleleri, erkeklerden, ailenin kadına şehvet duymayan hizmetçi vb. tabi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hepbirden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz." (Nur,24/30-31)

İmam yine şöyle dedi: "Gözleri haramdan sakındırmak da imanın bir gereğidir."
Şu ayeti kerime kalp, işitme ve görme duygularına birden hitap etmektedir.

"Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül bunların hepsi ondan sorumludur." (İsra, 17/36)


*Fercin farzı, onu Allah'ın haram kıldıklarından temastan korumaktır.

"Ve onlar ki, iffetlerini korurlar." (Müminun 23/5)

"Siz ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin ne de derilerinizin aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz, yaptıklarınızdan çoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz." (Fussilet 41/22)

Burada derilerden maksat, insanların ferçleri, yani iffet yerleridir.


*Ellerin farzları: Allah'ın haram kıldıklarına dokunmamak ve onlarla Allah'ın emrettiği sadaka, sılayı rahim ve cihad görevlerini ifa etmektir. Bu hususta Cenabı Hakk şöyle buyurdu:

"Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eger cünüp oldunuz ise, boy abdesti alın. Hasta, yahut yolculuk halinde bulunursanız, yahut biriniz tuvaletten gelirse, yahut da kadınlara dokunmuşsanız (cinsi birleşme yapmışsanız) ve bu hallerde su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin.Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez; fakat sizi tertemiz kılmak ve size ihsan ettiği nimetinin tamamlamak ister; umulur ki şükredersiniz." (Maide, 5/6)

"(Savaşta) inkar edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onlara iyice vurup sindirince bağı sıkıca bağlayın (esir alın). Savaş sona erince de artık ya karşılıksız veya fidye karşılığı salıverin." (Muhammed, 47/4)

Çünkü ellerin ilacı vurmak, harb, sadaka ve sılayı rahimdir.


*Ayakların farzları: Allah (c.c)nin haram kıldığı şeylere yürümemektir:

"Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin." (İsra, 17/37)


*Yüzün farzı: Gece, gündüz ve namaz vakitlerinde Allah'a secde etmektir.

"Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma.Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin." (İsra, 17/37)

"Mescidler şüphesiz Allah'ındır. O halde, Allah ile birlikde kimseye yalvarmayın (ve kulluk etmeyin)" (Cinn, 72/18)

Mescid, Ademoğullarının namazlarında secde ettikleri yerlere denilir.

İşte Allah'ın bu organlara kıldığı farzlar bunlardır."


İmam-ı Şafii